Kayseri‘nin en güzel ilçelerinden biri olan Yahyalı’nın Küçükçakır Köyü’nün kuzeyinde bulunan Kapuzbaşı Şelalesi, çevresindeki dağlık ve yeşil alanı ve muhteşem görüntüsüyle hayran kalacağınız bir yer. Aladağlar Milli Parkı olarak bilinen alan içerisinde yer alır. İkisi küçük beşi büyük olmak üzere, toplamda 7 şelale burada bulunduğundan, burayı Kapuzbaşı Şelaleleri olarak bilmekte de yarar var.
Dünyanın en büyük ikinci şelalesi olan Kapuzbaşı Şelalesi, Türkiye’de gördüğüm en güzel ve en gür akan suya sahip şelale diyebilirim. Yaz aylarında tüm serinliği ile sizi karşılayan bu şelaleyi, güzel bir hafta sonu ailecek ziyaret edebilir, doğanın ve doğallığın keyfini çıkarabilmek için Kayseri’de gezilecek yerler listenize ekleyin derim.
Kapuzbaşı Şelalesi’nde Ne Yapılır ?
Şelale çevresinde yapılabilecek en güzel şey, aileniz veya arkadaşlarınız ile güzel bir piknik yapmak olacaktır. Şelaleye giderken yolda bulunan birçok yeşillik ve boş arazide, birçok aile şelaleyi görüp tekrar buraya gelerek güzel bir mangal keyfi (Şelale yakınlarında yer bulamadığından veya kalabalıktan hoşlanmadıklarından dolayı) yapıyor.
Şelale etrafında bulunan küçük restoran ve kafe tarzı mekanlar sınırlı olduğundan fiyatlar çok uçuk. Bu yüzden, şelale etrafında bulunan bu tarz mekanlardan uzak durmakta yarar var. Zaten öylesine kalabalık bir mekanda dilediğiniz gibi bir hizmeti ve lezzeti bulmak kolay olmayacaktır.
Eğer çok acıkacak olursanız size tavsiyem Yahyalı’nın merkezine gitmeniz olacaktır. Birçok restoran, pide salonu ve cafeleri şelaleye ortalama 1 saat uzaklıkta bulunan Yahyalı’da bulmak mümkün. Zaten bu şelalerde 1 saatten fazla kalma gibi bir niyetiniz varsa yiyecek içecek bir şeyler getirmeyi de unutmayın.
Şelale etrafında yapılacak öyle çok fazla etkinlik yok. Fakat en büyük etkinliklerden biri ise, şelalede ıslanmak olacaktır. Ayakkabılarını çıkarıp suya girmiş yüzlerce insanı görünce, gaza gelip siz de suyun altına giriyor, hava çok sıcak değilse bir güzel hasta oluyorsunuz. Zaten şelalenin suyu o kadar soğuk ki, 1-2 dakika bile ayaklarınızı suda bekletmek mümkün değil.
Şelalenin suyu buz gibi olduğundan, yaz aylarında serinlemek için oldukça ideal. Fakat, çocuklarınız ile birlikte buraya geliyorsanız, onlar için en azından bir havlu ve mont tarzı bir şeyler alın derim.
Yaz aylarında öğle saatlerinde, çocuklarınız suyun altına girip ıslandıktan sonra, 1 saatte rahatlıkla güneşte kuruyabilir. Fakat, Kayseri merkeze göre çok daha soğuk olan bu bölgede ikindi vakitlerinden sonra hava sıcaklığı müthiş derecede düşüyor. Akşama doğru burada ıslanacak olursanız kurumanız bir hayli zaman alacaktır.
Şelalede piknik yapmayı planlıyorsanız, buraya olabildiğince erken saatlerde gelmeye çalışın. Yeşillik gördüğünüz hemen hemen her yerde mangal yakıp piknik yapabilirsiniz. Bu yüzden güzel bir yer için çok fazla araştırma yapmanıza gerek yok.
Mangal için güzel bir yer tavsiyesi isterseniz ; eğer yer bulabilirseniz, şelalenin girişinin hemen sol tarafında, aşağıya doğru bir yol bulunuyor (Girişte Aladağlar Milli Parkı Yazan Tabelaya yüzünüzü döndüğünüzde içeri girmeden sol tarafınızda kalan yer). Burası mangal için en ideal ve en güzel yer. Fakat yer bulmak da oldukça zor. Burada güzel bir yer kapmak için en geç 9-9:30 gibi burada olmak gerek. Yok yer bulamıyorsanız, Yahyalı’ya doğru giden yoldan devam edin ve sağınızda veya solunuzda ilk gördüğünüz yeşillik alana yerleşebilirsiniz.
Kapuzbaşı Şelalesi Nerede, Nasıl Gidilir ?
Birinci yol (Kayseri, Sivas, Malatya tarafından gidecekler için) ; Kayseri düvenönü’ne gelin. Herhangi bir esnafa Erciyes Dağı yolunu sorun. Erciyes-Develi-Yahyalı güzergahını kullanarak 1 saat 20 dakika gibi bir süre sonra Yahyalı’ya ulaşabilirsiniz. Buraya kadar her şey güzel. Asıl mesele Yahyalı’dan şelaleye giden yolda araç kullanmak. Yahyalı’dan sonra geriye 80-90 km bir şey kalıyor. Fakat, o yol size 150-200 km gibi geliyor.
Yahyalı’dan sonraki yol o kadar dar ki, iki araç yan yana çok zor geçiyor. Ayrıca yol iki yönlü ve bölünmüş bir yol değil. İki araç karşı karşıya geldiğinde zor bela geçebiliyorsunuz.
Bunun yanında Yahyalı’dan şelaleye yüzlerce keskin viraj bulunuyor. Bu yüzden yol gerçekten şoför için çok yorucu oluyor. Hele bir de acemi bir şoför ile şelaleye gidiyorsanız, vay halinize. Acemi şoförle buraya gelecekseniz, hiç gelmeyin derim. Yollar, ben ustayım diyen şoförleri zorlayacak türden. Zaten, acemi ile gidecek olursanız, yolda yaşadığınız stresten dolayı, ne gördüğünüz şelaleden, ne de yediklerinizden bir şey anlamayacaksınız.
İkinci Yol (Ankara, İstanbul, Adana tarafından gelenler için): Bizim Sultan Sazlığı’nı görmek için tercih ettiğimiz diğer ulaşım yolu ise, İncesu-Yeşilhisar güzergahını kullanmaktır.
Bu ikinci yol, Sultan Sazlığı’na gitmek isteyenlerin ve Ankara tarafından gelecekler için tercih edilebilecek yoldur. Zaten, Ankara tarafından geliyorsanız başka çareniz yok. Tabi, Kayseri’nin içine kadar gitmeyecekseniz.
İkinci yolda da aynı birinci yol gibi önce Yahyalı’ya sonra, o uçurumlu, bol virajlı, dar yolları kullanıyorsunuz.
NOT : Kayseri, Sivas, Malatya tarafından şelaleye gitmeye çalışıyorsanız, sakın bu İncesu güzergahını kullanmayın. Çünkü, bu yolu kullandığınızda yolculuğunuza fazladan 1 buçuk saat ekliyorsunuz ki bu da toplamda 3,5-4 saat yapıyor. Biraz daha zorlayıp, bu kadar sürede İstanbul’a bile gidebilirsiniz.
Bu yüzden, bu yolu unutun. Vay Sultan Sazlığı’nı da görüyüm diye fazladan 1,5 saatlik yol ne çekilmeye, ne de yaktığınız benzine değer. Zaten Sultan Sazlığı’na sabah saatlerinde gidemezseniz kuş göremezsiniz. Kuş göremezseniz de, bir şey göremezseniz. Yani, Sultan Sazlığı’na gitmek pek akıl işi değil.
Ankara’dan veya İstanbul’dan gelenler İncesu güzergahını kullanmak zorunda olduğundan, 5-10 dakikalığına buraya uğrayabilirsiniz. Fakat, 5 dakikadan fazlası sazlık için çok fazla.
NOT : Şelaleye otobüs ile ulaşmak gibi bir şansınız yok. Ancak Yahyalı minibüsleri ile Yahyalı’ya gidebilir, oradan da ya taksi ile çok çılgın fiyatlar ödeyerek şelaleye gidebilir, ya da Yahyalı’da şansınıza bir tur firması yardımı ile, yine çılgın bir ücrete şelaleye gidilebilir. Bu kadar aksiyon yaşamadan bir araç kiralamak çok daha mantıklı olacaktır.
Gerek manzarası gerekse, doğa harikası olması nedeniyle Türkiye’deki her turistin bildiği fakat ulaşım şartları dolayısıyla vazgeçtiği bu şelaleri imkanınız varsa mutlaka görün. Çektiğiniz çileye değecektir.
Sonuç olarak, Kapuzbaşı Şelalesi, Kayseri şehir merkezine Erciyes-Develi yolundan toplamda 2-2.5 saatte, usta bir şoförle gidebileceğiniz bir yer. Şelale ise, gerçekten görülmeye değer. Hani, çektiğiniz çileye değecektir. Fakat, sadece şelaleyi görmek için gidiyorsanız, bu kadar yolu çekmeye değer mi ? bilmem. Ancak, ailenizle güzel bir piknik yapmayı planlıyorsanız, önce bu doğa harikasını görebilir, daha sonra da, ailenizle güzel bir vakit geçirebilirsiniz. İşte, bu da çektiğiniz çileye değecektir.
