Yolunuz Trabzon’a düştüyse görmeden dönmemeniz gereken bir yer: Sümela Manastırı! Şehrin Maçka ilçesinde, Altındere Vadisi’nde yer alan ve tam adı Panagia Sumela olan Sümela Manastırı, ülkemizin en kıymetli tarihi yapıları arasında yer alıyor. Milattan sonra 375 ve 395 yılları arasında, aynı gece aynı rüyayı gören Barnabas ve Sophranios isimli iki Yunan rahip tarafından kurulduğu rivayet edilen Sümela Manastırı’nın isminin Yunanca’da “Siyah” anlamına gelen “Melas” kelimesinden geldiği söyleniyor. 13. yüzyıldan bu yana görünümünü koruduğu bilinen Sümela Manastırı, deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikte bulunuyor ve manastıra orman içinden 300 metrelik bir yolun sonrasında dar bir merdiven çıkılarak ulaşılabiliyor. Her noktasında bambaşka bir detayın göze çarptığı Sümela Manastırı, içerisinde farklı bölümler barındıran bir yapı olma özelliği taşıyor.
Sümela Manastırı ve Eşsiz Mimarisi
Duvarları Hz. İsa ve Meryem Ana’yı tasvir eden freskler ile süslü olan manastır, geniş bir alana sahip. Kilisenin duvarlarında 1200’lü yılların başından, III. Alexios zamanından kalma freskler olduğu görülebiliyor. Manastırın bulunduğu Karadağ’ın yamacında, günümüzde büyük kısmı zarar görmüş geniş bir su kemeri bulunuyor. Ana kaya kilisesi, öğrenci odaları, kutsal ayazma, misafirhane, mutfak ve şapeller gibi farklı alanları bulunan Sümela Manastırı’nın girişinde muhafız odaları yer alıyor. Merdiven ile inilen avluda keşiş ve misafir odaları, manastır binaları ve kütüphane yer alıyor. Genellikle İncil’den alınmış konuların işlendiği duvarlara sahip olan Sümela Manastırı’nda özellikle ocak ve hücrelerde Türk mimari esintileri de hissedilebiliyor. Çeşitli dönemlerde yağmalanan ve fiziksel yapısı zarar gören Sümela Manastırı’nın, Osmanlı padişahları tarafından koruma altına alındığı ve belirli zamanlarda restore edildiği biliniyor.
Sümela Manastırı’nı Ne Zaman Ziyaret Etmelisiniz?
Trabzon, Türkiye’nin en büyük 9.kenti olma özelliği taşıyor. Şehir pek çok doğal güzelliğe ve tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle şehir, yıl boyu yoğun bir şekilde ziyaret ediliyor. Her mevsimde farklı bir güzellik taşıyan Trabzon’u sonbahar veya kış mevsiminde ziyaret etmek isterseniz soğuğa ve yağışa hazırlıklı olmalı, yanınıza kalın kıyafetler ve su geçirmeyen ayakkabılar almalısınız. İlkbahar ve yaz aylarının nispeten daha yumuşak geçtiği Trabzon’da, bu aylarda da yağmur ihtimaline karşın giysi, ayakkabı ve şemsiye taşımak gerekiyor. 1 Nisan ile 1 Ekim arasını kapsayan yaz döneminde 08:45’te açılıp 19:00’da kapanan manastır, 1 Ekim ile 1 Nisan arasını kapsayan kış döneminde 08:45’te açılıp 17:00’da kapanıyor. Her gün açık olan Sümela Manastırı’nı 10 TL giriş ücreti ödeyerek, Müze Kart sahibiyseniz ücretsiz olarak ziyaret etmeniz mümkün. Özel aracınızla veya otobüs ile Altındere Köyü’ne ulaşıp yolun devamında yürüyerek, Türkiye’nin en önemli tarihi yapılarından bu eşsiz güzellikteki manastırı görebilirsiniz.
Trabzon Seyahatiniz Esnasında Nerede Kalmalısınız?
Trabzon geziniz ve Sümela Manastırı turunuz sonrasında tam anlamıyla dinlenmek, en konforlu konaklama deneyimini yaşamak isterseniz ihtiyacınız olan adres Zorlu Grand Hotel! Bölgenin ilk beş yıldızlı oteli olma özelliği taşıyan Trabzon oteli, Ortahisar’da bulunuyor. Merkezi konumu sayesinde kolayca ulaşım sağlayabileceğiniz otelde farklı özelliklere sahip odalar bulabilir; Superior, Connection, Suit veya Presidential Suit gibi oda seçenekleri arasından tercihinizi yapabilirsiniz. Konforlu odaları ve birbirinden leziz yemekleriyle sizleri ağırlayan Zorlu Grand Hotel; Türk hamamı, sauna, dinlenme havuzu, masaj ve fitness gibi hizmetleri ile günün yorgunluğunu en güzel şekilde ardınızda bırakmanızı sağlıyor. Siz de Sümela Manastırı’nı ve şehri ziyaret etmeyi planlıyor, tüm beklentilerinizi karşılayan bir Trabzon oteli arıyorsanız Zorlu Grand Hotel tam size göre.
